• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI
DEMİRCİ 2 NOLU AİLE SAĞLIĞI MERKEZİ
0236 462 14 25
Hizmetlerimiz
Aile Hekimim Kim
Çalışma Saatleri
 PAZARTESİ07:00-17:00
 SALI08:00-18:00
 ÇARŞAMBA08:00-17:00
 PERŞEMBE08:00-18:00
 CUMA07:00-17:00
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam2
Toplam Ziyaret57879
İyilileşmeye İnanmak (PLASEBO ETKİSİ)

PLASEBO ETKİSİ( İYİLEŞMEYE İNANMAK)

Bazen sözler bile ilaçtır..

1950’li yıllarda İskoçya’ya yük taşımak için bir gemi yanaşır. Demir attığı limanda yükünü aldıktan sonra, gemide çalışan denizcilerden biri acaba unuttuğumuz bir yük kaldı mı diye bakmak için soğuk hava deposuna girer. Onun içerde olduğunu fark etmeyen başka bir denizci ise, kapıyı dışardan kapatır.

Soğuk hava deposunda mahsur kalan denizci, var gücüyle bağırır, çelik duvarları yumruklar, ama kimseye duyuramaz sesini. Çakısıyla içerden açmaya çalışır kapıyı, lakin mümkün değildir. Gemi hareket eder ve denizciyi unuturlar.

Mahsur kalan denizci, depoda açlıktan ölmeyecek kadar yiyecek bulur. Ama deponun dondurucu soğuğuna fazla dayanamayacağını anlamıştır. Kapıyı açamayan çakısıyla, çelik duvarlara kendisini bekleyen ölüm sürecini yazmaya, daha doğrusu kazımaya başlar. Günbegün, adeta bilimsel bir titizlikle soğuğun vücudunu nasıl uyuşturduğunu sonra yavaş yavaş öldürücü etkilerini, el ve ayaklarının nasıl duyarsızlaştığını, donan burnunu ve buz gibi havanın verdiği acıyı anlatır.

3 gün sonra soğuk hava kapısını açan başka bir denizci, zavallı adamın cesediyle karşılaşır. Duvarlara kazıdığı acılı sonunu okur ve.. kendisi de hayretten dona kalır.

Çünkü soğuk hava deposunun derecesi 19’dur. Yükler alındıktan sonra soğutma sistemi zaten kapatılmış olup, kendi haline bırakılan deponun sıcaklığı normal bir dereceye yükselmiştir. Yani biçare denizci donarak ölmemiş, donduğunu sandığı için ölmüştür.

Bir insan donacağına kendini inandırdığı için, normal bir sıcaklıkta soğuktan ölmüştür.

Bu üzüntülü hikaye aynı zaman bize insan zihninin neler yapabileceğini göstermiştir.

Bilinçaltını doğru kullanırsak ne kadar güçlü olduğunu, yanlış kullanırsak da bizi ölüme dahi götürebileceğini göstermiştir.

Henry Beecher tarafından 1955 yılında yayınlanan ‘ Kuvvetli Plasebo’ adlı makaledeki çalışmanın sonuçlarına göre tedavi sürecinin ortalama % 35.2’ si plasebo etkisine dayanıyor. Yani kişi %35 iyileşeceğine inandığı için iyileşiyor. Tabii bunun tam tersi de geçerli, kişi kendini düşünceleriyle hasta edebiliyor.

Harvard Üniversitesinde yapılan deneyde antidepresan alan hastalar kendilerini iyi hissettiklerini söylüyor, ama plasebo alanlar da aynı iyileşmeyi gösteriyordu. Unutmayın! Plasebolar şeker doludur!

Öyleyse hastalar ilaca ve etkisine inanmışlardı! İlacın iyileştirme gücüne inanarak içtiklerinde, gerçek ilacın içindeki kimyasal maddelerin oluşturacağı tedavinin gerçekleştiğine inanmışlardı.

Bu deney orta şiddette depresyon geçirenler üzerine uygulandı. Yalnız, doktorlar hastaların kendi doktorlarınca verilen ilaçlara devam etmelerini, “nasıl olsa boş ilaç bile depresyona iyi geliyormuş” düşüncesinin hasıl olmaması gerektiğini söylüyorlar.

Bazen sözler bile ilaçtır..

Buna benzer bir çalışma 2009 yılında ilgi dikkat eksikliği olan çocuklar üzerinde yapılmıştı. Plasebo alan çocukların anababaları ve öğretmenleri, çocuklarda pozitif değişiklik gözlemlediklerini söylemişlerdi.

Plasebo etkisinin felsefesi nedir?

İlaç, inanç ve istek üçlüsü Plasebo etkisi oluşturabilir!

Plasebo etkisinin olup olmadığı tartışıladursun, pozitif düşüncenin kime ne zararı olabilir? Bence pozitif düşünceyle yaratılan plasebo etkisi harikalar yaratabilir. Plasebo etkisi ilaç, inanç ve istek demektir.

Bunun tam tersi olan kavramada 'noce-bo' deniliyor. "Zarar vereceğim" anlamına gelir ve olumsuz bir öznel yaşantıyı ifade eder.

Tıpta plasebo
Bugün tüm tıp dallarında, tanım güçlüklerine ve gizemli içeriğine rağmen plasebo etkisinin varlığı genel olarak kabul edilmektedir; tartışılan yalnızca onun hangi hastalıkta ve hangi ilaçta ne düzeyde bir etkinlik oranına sahip olduğudur. plasebo etkisinin cerrahi rahatsızlıklarda bile ortaya çıktığı saptanmıştır. 1959 yılında internal mammaryal arter bağlanmasının koroner hastalığı tedavi ettiğini inanılıyordu ama araştırmalar, yalnızca deri kesisiyle %56, sonradan hatalı olduğu ortaya çıkan bu yöntemle ise %63 oranında anginanın tedavi edilebildiğini göstermiştir (aktaran spiro 1986). koroner bypasslarda da plasebo etkisinin büyük rolü olduğu söylenmektedir çünkü ameliyatta dikilen damarlar tutmamış olsa bile bazı vakalarda iyileşme görülmektedir (vlades 1979).

Genel olarak etkili ilaçların plasebodan ancak 1.3 kere daha fazla etkili olduklarını ya da tedavi etkinliklerinde plasebo etkisinin çok yüksek bir oran oluşturduklarını söylemek olanaklıdır. plasebo etkisi ile ilgili konuşma güçlüğünün temelini onun değişkenliği oluşturmaktadır. astım, zona, ülser tedavisinde plasebo etkisinin %66 gibi yüksek düzeylerde olduğu gösterilmiştir (roberts ve ark. 1993) ama bu etki diğer hastalıklarda bu düzeylere varmayabilir. yalnızca plasebo değil bu etkinin değişkenliği de gizemlidir.

  
5096 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın